

Evlilik Sanatının İcrası İçin Sevgi
Hepimiz mutlu bir evliliğin hayalini kurarız, değil mi? Bugün bu hayali nasıl gerçeğe dönüştürebileceğimizi hakkında yazmaya çalışacağız.
Sevgi dolu bir evlilik için ne kadar çaba gösteriyoruz?
Evliliğinizde sevgi ve ilgi yeterince var mı? Yoksa bir şeyler eksik mi? Hadi bunu konuşalım.” Gelin bu sorunun cevabını birlikte bulalım.”
Evlilikler neden yıpranır? Neden evlenmeden önce duyduğumuz heyecanı kaybederiz? Evlilik gerçekten sevgiyi öldürüyor mu?
Eşinizi mutlu etmek için neler yapıyorsunuz? Yapmadığınız, yanlış yaptığınız ya da eksik yaptığınız şeyler neler?”
Evlilik, birbirini seven iki kişinin birlikte mutlu bir yaşam sürdürmek için yola çıktığı bir birlikteliktir. Sevgi, bir kişiye ya da bir şeye karşı duyulan ilgi, bağlılık, içtenlikli yakınlık duygusu, derin sevecenlik; karşımızdaki kişinin iyiliğini isteme, ona içten bağlanmadır.
Sevgi, evlilikte oldukça önemli bir faktördür. Sevgi, evliliği ayakta tutan temel taşlardan biridir. Evlilikte sevgi, karşılıklı anlayış, saygı, sadakat ve duygusal bağ ile birlikte gelir. Sevgi, eşler arasında derin bir bağ oluşturur ve ilişkiye dayanıklılık kazandırır. İyi günlerde ve zor zamanlarda sevgi, çiftleri destekler ve birbirlerini motive eder.
Gençlerin evlenmek istemesinin birçok nedeni olabilir. Kendi hayatını kurmak, daha düzenli bir yaşama sahip olmak, duygusal bağ kurabileceğiniz, hayatı paylaşabileceğiniz bir eşin olması, çocuk sahibi olmak, fizyolojik ihtiyaçlar vb. birçok husus insanı evlenme düşüncesine sevk eder. Evleneceğimiz kişi de sevgiyi besleyen merhameti, neşeyi, sakinliği, hoşgörülüğü, saygıyı, sabrı, sadakati, muhabbeti ararız.
Evlilik düşüncesi olan gençler flört yoluyla veya görücü usulle tanıştıkları kişide önce sevebilecekleri kişiyi ve o kişinin nezdinde sevgiyi ararlar. Evlilik öncesinde gençler ilk karşılaştıklarından itibaren birbirlerinden etkilenmelerini, içlerinde akan ılık bir duyguyu, heyecanı sevgi olarak nitelendirirler. İlk etapta fiziksel özelliklerden başlayan etkileşim, zamanla karşıdaki kişinin pozitif yönleriyle, sevgiye yaptığı yatırımlarla daha da büyür.
Aşk olarak tanımladığımız bu sevgi ile karşımızdaki eş adayı ile tanışır, onu daha yakından tanırız. Bu süreçte duygu ve düşüncelerimiz olumlu olması durumunda evliliğe doğru yelken açarak daha çok birlikte olmak, hayatımızı sevdiğimiz kişi ile birlikte geçirmek isteriz. Ancak şunu bilmeliyiz ki, sevgi için emek vermeliyiz, sevgiyi yaşatmak için mücadele etmeliyiz. Geçici bir hoşlantı, geçici bir heves içinde olanlar sadece haz peşindedir, sevgiye yatırım yapmazlar.
Sadece evliliğin başlangıcında değil, hayat boyu sevgiyi, muhabbeti korumak, yaşatmak için nerelere emek vermeliyiz, nelere yatırım yapmalıyız gelin birlikte bakalım.
Şeffaf ve net olun. Evlenmeden önce eşinize kendinizi açık, net ve şeffaf bir şekilde gösterin. Geçmişimizin acılı ve sancılı yönlerini ifade edin. Nasıl bir eş olacağınız, nasıl bir eş istediğinizi, ailenizin nasıl bir beklenti içerisinde olduğunu muhakkak açık bir şekilde konuşmalısınız. İkinci bir gündemimiz, gizli bir ajandamız olmamalı.
Söz ve taahhütlerinize sadık kalın. Evlenmeden önce kendimize ve evliliğe dair birçok noktayı konuşuruz. Evlilik öncesinde kendimizi nasıl tanıtmışsak, nasıl göstermişsek, evlilik içerisinde de aynı kimliğimizle, kişiliğimizle olmalıyız. Evlendikten sonra kendinize dair değiştireceğinizi vaat ettikleriniz, yapacağınızı belirttikleriniz varsa bu sözler ve taahhütler tutulmalı ki, eşe olan inanç ve güven sarsılmamalı.
Kendinizi ve eşinizi tanıyın. Yaratılıştan gelen fıtratımız, mizacımız, yetiştiğimiz aile, büyüdüğümüz mahalle, arkadaş çevremiz, eğitim hayatımız duygu ve düşüncelerimizi inşasında çok önemli etkenlerdir. Duygu ve düşünce dünyamız hayata, insanlara olumsuz bakıyorsa, güven duygusu yoksa, korku, endişe ve kaygılarımız yoğunsa bunların düzenlenmesi gerektiğinin farkında olun.
Cinsiyet özelliklerini iyi bilin. Her iki cinsin yaratılıştan gelen özellikleri farklıdır ve bu farklılıklar esasında birbirini tamamlayıcı özelliktedir. Ancak bunun farkında olmadığımız taktirde eşler birbirini anlayamayabilir, ciddi çatışmalar yaşayabilir. Bununla ilgili çektiğimiz kadın beyni, erkek beyni videolarını izlemenizi tavsiye ederim.
İletişimi sürdürün: Sağlıklı iletişim, evlilikte sevginin korunmasında en önemli unsurlardan biridir. Eşinizle düşüncelerinizi, duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı açık bir şekilde paylaşın. Sevdiğinize, sevdiğinizi söylemekten kaçınmayın. Birbirinizi anlamaya çalışın ve karşılıklı olarak duygusal olarak destekleyici bir ortam oluşturmaya özen gösterin. Ben dili suçlamadan, eleştirmeden, alay etmeden kendi yaşadığımız duygu ve düşünceleri ifade etmektir. Bunun için ben dilini öğrenerek, eşinizle sağlıklı bir iletişim kurmalısınız.
Saygı ve anlayış gösterin: Eşinizin düşüncelerine, duygularına ve ihtiyaçlarına saygı gösterin. Onun farklılıklarını kabul edin ve empati kurmaya çalışın. Anlayışlı olmak, sevgiye dayalı bir ilişki için önemlidir. Eğer ilişkinizin öznesi sadece siz olursanız yani hep ben derseniz, hep kendinizin haklı olduğunu düşünürseniz, sadece kendinize odaklanırsanız karşı tarafı hiçe saymış olursunuz. İlişkinizde yanlış yaptığım bir şeyler var mı, eşimi anlamadığım, dinlemediğim neler var diye kendinize özeleştiri yapmalısınız.
Köken ailenizle ilişkiyi düzenleyin. Evlendiğiniz andan itibaren önceliğinizin eşiniz olduğunu, köken aileden, çekirdek aileye geçtiğinizi, kendi ailenizi kurduğunuzun farkında olmak gerekiyor. Problemleri kendi içinizde aileleri dahil etmeden çözmeye çalışmak, ailelerin evliliğe müdahale etmesine hatta manipüle etmesine fırsat vermemek, ailelerle yaşanan problemlere duygusal yaklaşmak yerine, akıl ve irade ile çözmek, yaşanan olumsuzlukları geride bırakarak, eşinizin ailesine saygıda bulunmak, belirli görevleri birlikte yerine getirmek, evlilik müessesinin yara almadan limana ulaşmasını sağlayacaktır.
Sorunları yapıcı bir şekilde çözün: Her ilişkide sorunlar ortaya çıkabilir. Önemli olan, bu sorunları yapıcı bir şekilde ele almak ve çözüm bulmaktır. Tartışmaları sağlıklı bir şekilde yönetin, karşılıklı anlayışı sürdürün ve çözüm odaklı olmaya çalışın. Samimi bir şekilde özür dilemekle, aynı davranışları tekrarlamamakla ve telafi edici davranışlarda bulunmakla ilişkinizi korursunuz.
Sözle ve fiziksel şiddet kaçının. Eşlerin birbirlerinin olumsuz veya yetersiz yanlarına odaklanıp, hakaret etme, alay etme, küçümseme, kıyaslama gibi davranışlar sevgiyi öldürür. Hatta kişi bunlarla yetinmeyip bir de fiziksel şiddete maruz bırakıyorsa o zaman evliliğin, sevginin köküne dinamit yerleştiriyor demektir. Sakin konuşamıyorsanız, aniden sinirlenip, öfke kontrolünde problem yaşıyorsanız muhakkak destek almalısınız.
Duygusal bağlantıyı güçlendirin. Gary Chapman’ın 5 sevgi dilini hayatınıza tatbik etmeye çalışın. Birbirinize iltifat ve övücü sözler söylemeyi, eşinizi düşündüğünüzü gösteren davranışlar göstermeyi, birlikte kaliteli zaman geçirmeyi, hediyeler almayı, fiziksel olarak el ele tutuşarak, sarılarak romantizmi ve duygusal bağı canlı tutmak için çaba gösterin. Birbirinize zaman ayırın, küçük jestler yapın, romantik randevular düzenleyin ve duygusal olarak yakın olun. Birlikte eğlendiğiniz, güldüğünüz, kahkaha attığınız, güzel anılar biriktirin.
Romantizmi ve cinselliği ihmal etmeyin. Erkeklerin aktif, sağlıklı bir cinsel yaşam için eşleriyle güzel ve kaliteli iletişim kurmaları, önce eşinin ruhunu doyurmaları, bunun için eşine romantizm ve duygusal bağ sunması gerekiyor. Kadınında cinsel yaşamda eşine eşlik etmesi, eşini ihmal etmemesi ve eşi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle cezalandırmaması önemlidir.
Birlikte zaman geçirin: Ortak ilgi alanlarınızı keşfedin ve birlikte zaman geçireceğiniz etkinlikler bulun. Birlikte vakit geçirmek, ilişkinizi güçlendirir ve sevginizi canlı tutar. Evlilikte rutinleşmekten kaçının. Yeni deneyimler yaşamak, birlikte yeni şeyler denemek, birlikte seyahat etmek, birlikte spor yapmak gibi aktivitelerle ilişkinizi canlı tutun. Sivil toplum kuruluşlarında birlikte gönüllü hareket edebilir, gönül dünyanızı, ahlak ve maneviyatınızı destekleyecek etkinliklere katılabilirsiniz.
Birbirinize destek olun: Evlilikte sevgiyi korumak için birbirinize destek olun. Hem iyi günlerde hem de zor zamanlarda birlikte hareket edin. Karşılıklı olarak birbirinizi motive edin, güçlü yönlerinizi takdir edin ve destekleyin. Finansal işlerde, ev işlerinde, çocuk bakımında birbirinize destek olmak güçlü bir bağ kurmayı sağlar.
Duygusal bağımsızlığa önem verin: Birbirinize bağlı olmanın yanı sıra, her bireyin kendi duygusal bağımsızlığına da önem vermek önemlidir. Bireysel ilgi alanlarını sürdürmek, arkadaşlarla buluşmak, kendine hedefler oluşturmak ve takip etmek, bireysel ihtiyaçlara zaman ayırmak önemlidir. Eşler bu konuda birbirlerine anlayışla yaklaşmalıdır.
Geçmişi bırakmak: Evlilikleri en çok yıpratan, tanışma sürecinden bu yana yaşanan bazı problemleri, olayları devamlı tekrar tekrar gündeme getirmek, ilişkiyi, sevgiyi yıpratan önemli bir husustur.
Cezalandırıcı davranışlarda bulunmayın. Eşiniz ile ilgili yaşadığınız tartışmalar, kavgalar, güç savaşları insanın kırılmasına, üzülmesine, kızmasına, öfkelenmesine sebebiyet verir. Bu kısımda eşler birbirine cezalandırıcı davranışlarda bulunur. Küserek duvar örme, devamlı iğneleme, evden uzaklaşma, yatağı ayırma gibi davranışlarda bulunurlar. Evlilik içerisinde bu davranışların devamlı yapılması ilişkiyi zedeler. Her ne olursa olsun eşler barışmayı, affetmeyi başarmalı.
Sabretmeyi başarmalısınız. Sabır, kendinizi öfke veya hayal kırıklığı içinde tepki vermekten alıkoyma veya tolere etme yeteneğidir. Bu yeteneğinize iki farklı dünyası olan, iki farklı cinsiyeti olan kişilerin bir araya geldiği evlilik içerisinde çok ihtiyaç vardır. Psikolojik dayanıklılığınızın seviyesini yüksekte tutmaya çalışın.
Beklentilerini düzenleyin. Eşinizin güzelliğine, yakışıklılığına, ev hanımlığındaki hamaratlığına, iş hayatındaki başarısına göre yüksek beklentilere girmeyin, başkalarının evliliklerine, yaptıklarına göre eşinizi kıyaslamayın, ona baskı oluşturmayın. Eşiniz aramadı, mesaj atmadı, çiçek almadı diye trip atmayın, eşinizi duygusuz olmakla itham etmek yerine çabalarını görmeye çalışın. Elinizde olanın kıymetini bilin, özentiye girmeden, yaşamınızdaki güzelliklere şükredin. Sahne önü ile sahne arkasının farklı olduğunu, herkesin kendi yaşamında kendine özgü problemler yaşadığını, farklı dramların olabileceğini bilerek hareket edin.
Eşinize sadakatle bağlı kalın. Evlilik dairesi içerisinde eşinizi ihmal etmeye, aldatmaya yönelik herhangi bir eylemde bulunmayın. Eğer evin içerisinde huzur yoksa, devamlı çatışma yaşanıyorsa, sevgi yerine nefret, kin oluşmuşsa, bütün yolları tüketmişseniz, evliliğe dair ümidiniz kalmamışsa, evlilik birlikteliğiniz sonlandırabilirsiniz. Ancak boşanmadan yapılacak bir ihanet eşe karşı yapılacak en büyük kötülüktür.
Evliliğiniz ve sevginiz daim olsun.
Aile Danışmanı Özcan Dalgıç